Bir hikaye




Sene 1993 Memet daha küçük bir çocuk. Büyük hayalleri umutları var. Sürekli hayal kurar onları gerçekleştirmek için çabalardı. Günlerden kış, hava soğuk mu soğuk. Memet bir heyecanla dışarı çıkmış, arkadaşları ile oynamak zaman geçirmek istemiş. Fakat, soğuk bir günde kimse dışarıda değil. Ya çocuklar dışarı çıkmaya üşenmiş yada anneleri dışarısı buz soğuğu diye izin vermemiş. Tabi anneler de haklı şimdi çocukları üşür ve hastalanır korkusu da var. Fakat Memet soğuğa aldırış etmeden dışarı çıkmış. Dolanmış mahallede sürekli top oynadıları beton sahaya gitmiş orada da  kimsecikler yok. Minik elleri soğumuş, ellerini annesinin kendisi için ördüğü kazağın içene sokmuş ve elleri ısınmaya başlayınca kendi kendine bu soğuk havada acaba ateş yaksam ve etrafında dursam hala üşür müyüm diye sormuş. Bu düşüncelerle eve doğru yürümüş ve yürüme esnasında yapacağı iş üzerinde hayaller kurmuş. Kendince büyük bir ateş yakacak ve etrafında ısınacak. Bu ateşi gören arkadaşları da dışarı çıkıp onunla beraber ateşin etrafında ısınacaklar ve koyu bir çocukça sohbete dalacak akşama kadar dışarıda durup eve gidecekler. Böylece bir günü daha arkadaşları ile geçmiş olacak. Bu düşüncelerle hızlı adımlarla eve girip annesinden gizli bir kibrit kaptığı gibi dışarı fırladı. Şehrin ortasında sokaklar da gazete kağıt ve komşuların tandır için kullandıkları çalıları bir bir toplayıp top oynadıkları sahanın duvarının cami ile bitişen köşesine yığdı. Memet büyük bir heyecanla kağıtları çalıları üst üste yan yana koydu. Hayatında ilk defa bir ateş yakacaktı. Zaten kaç yaşındaydı ki Memet, ilk tecrübesi ateşle olacaktı. Minik elleri ile aldı ilk kibriti yaktı daha kağıdı yakamadan kibrit bitmiş ucuna kadar yanmış hatta Memetin ellerini hafif cızlatmıştı. Derken 2, 3, 5.. kibritlerin yarısına geldi. Hala bir kağıdı ve çalıyı yakamamıştı. Kendi kendi annem nasıl oluyorda bir soba içinde koca koca odunları yakıyor diye söylendi. Annem nasılda böyle birşey yapabilir da ben bir buradaki çalıları yakamıyorum. Memet dizlerini üzerinde kibritleri yakıyor onlarla da kağıt ve çalıları yakmaya çalışıyordu. Aradan bir müddet geçti ateşi yakamamış üstüne üstlük çok üşümüştü. Kalıp ateşi yakmaya devam etmek mi yoksa eve gidip annesini yaktığı sobanın önünde ısınmak mı? Bir türlü karar veremedi ama hala ısrarla dikkatlice ateşi yakmaya devam etti. Son kibrite kadar o büyük mutluluk veren ateşini yakmaya çabaladı son kibritte boşa gitti ve ateşi yakamadan kibrit kutusundaki her bir kibriti büyük sabırla ve metanetle yaktı. Sonra topladığı kağıt ve çalılara bir tekme ile savurup hızlı adımlarla evin sıcaklığına koştu. Soğuğun verdiği titrek elleri ile hemen botlarını çıkarıp sobanın önününe serildi. Bugün ateş için başarısız olmuştu ama ileride düşündüğünden çok daha büyük bir ateş yaktı.

MDİ

Yorumlar

Popüler Yayınlar