Aktif galaksi Çekirdekleri (Active Galactic nuclei, AGNs)






AGÇ’ler evrende bilinen en parlak sürekli gök cisimleridir ve ortalama ıınım güçleri 1041 -1047 ergs s-1 dir. En genel karakteristik özellikleri öyle sıralanabilir: Merkezlerinde süper kütleli bir karadelik ve etrafında yıılma diski, evrendeki en parlak sürekli kaynaklar olarak gözlenmeleri, tüm elektromanyetik tayfta ıınım yapmaları (ekil 2.1), optik bantta çok güçlü ve geniemisyon çizgilerinin (! ~1000km/s) gözlenmesi gibi. Akıları radyo bölgeden gama-ıınım bölgelerine kadar, normal bir galaksinin toplam ıınımından ~bin kat daha fazla olabilir, dolayısıyla bu da everenin en uzak köelerinden bile gözlenebilmelerine olanak salar. 
Gelen ıınım normal galaksilerin aksine tipik olarak noktasal bir kaynak benzeri uzaysal olarak ayırt edilemeyen bir bölgeden gelir ve kısa zaman ölçeklerinde (gün, ay, yıl mertebesinde) akıda önemli deiimler meydana gelebilir. AGÇ’de ıınım termal ve termal olmayan süreçlerden meydana gelir. Termal ıınım Planck kanunu ile ifade edilirken termal olmayan ıınım ise genelde güç kanunu (Power-Law) modeli ile ifade edilir.



AGÇ’de ıınım mekanizmaları, karadelik etrafında çok hızlı dönen yıılma diskinin oluturduu optik, UV ve x-ıınları ile bu yıılma diskinden karadelik üzerine düen parçacıkların manyetik alan etkisi ile oluan senkrotron, Compton ve ters-Compton saçılması ile oluan ıınım mekanizmalarıdır. Ayrıca optik spektrumlarında güçlü emisyon çizgileri gözlenir. Bu balamda tüm AGÇ’ler aynı ıınım mekanizmasına sahip iseler o zaman AGÇ alt sınıflaması nasıl yapılır sorusuna; galaksiye olan gözlemcinin açısı burada ayırıcı bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Çünkü AGÇ’ye bakan gözlemci farklı açılardan farklı ıınım akıları gözlemler dolayısıyla gelen ıınım akıları arasındaki fark sınıflama hakkında fikir verir. Genel olarak bu kaynaklar gözlemsel özelliklerine göre de Kuazar’lar, Blazar’lar, BL Lac cisimleri, Seyfert I ve Seyfert II galaksileri gibi pek çok alt sınıfa ayrılırlar.


AGÇ’LERN SINIFLANDIRILMASI
AGÇ’ler gözlenen ıınım daılımına göre kendi aralarında alt sınıflara ayrılırlar. Gözlemcinin bakıaçısına göre gelen akı miktarı onun sınıfını belirler. Örnein kuazarlar için bu durum AGÇ’ye ait jetin içine bakmaktır (ekil 2.3). Ancak, bazı durumlarda gözlemcinin bakıdorultusu yerine emisyon çizgilerinin dar-geniolması durumu da ayırıcı bir faktör olmaktadır (örn: Seyfet Galaksileri). 


1. Kuzarlar
Radyo kaynaı olarak kefedilen AGÇ’nin ilk alt sınıflamasıdır ve genelde optikçe noktasal olmakla beraber bütün dalga boylarında ıınım yaymaktadır. Kuazarlar, radyodan x-ıın ve gamma-ıınlarına kadar ender bir ıınım tayfına sahiptirler. Akılarında gözlenen deiimin zaman ölçekleri küçük olup optik spektrumları oldukça mavidir. Çou kuazarların renk ölçei U-B < - 0.3 ve kırmızıya kaymaları z 2 dir. Spektrumlarındaki optik ve UV fazlalıından dolayı görünen mavilik büyük mavi yumru (Big Blue Bump, BBB) diye adlandırılır. Bu maviliin yıılma diskinden dolayı olutuu düünülmektedir. Kuazarların yüksek ıınım güçleri evrenin en uzak köelerinden gözlenmektedir. Mortlock ve di. 2011’de yaptıı çalımada bazı kuazarların kırmızıya kaymasını z = 7.085’e kadar ulaı tespit etmilerdir. Buna göre büyük patlamadan yaklaık 800 milyon sonra bu kuazarların meydana geldii ve dolayısıyla erken evren hakkında bilgiler içerdii düünülmektedir. Toplamda 40’tan fazla kuazarın kırmızıya kayması z > 6 olarak bulunmutur (Willott ve di., 2010).
Kuazarlar kendi aralarında iki alt sınıfa ayrılırlar. Bunlardan ilki radyoda sessiz kuazarlardır (Radio-Quiet Quasars). Radyoda akıları gözlenemeyecek kadar düüktür ve jet üretmezler. Kuazarların %90’ı radyoda sessizdir. Radyo sessiz tam olarak radyoda ıınım yapmadıı anlamına gelmez bunun için bir limit belirlenmitir (eitlik 2.1).
R= log f(radyo)/f(B) < 1                                                                                                    (2.1) 
Burada; f(radyo) radyodaki akısı; f(B) ise optik bölgede B bandındaki akısını temsil eder. Eitlik 2.1, 1’den küçük olduunda kaynak radyoda sessiz olarak tanımlanır. Ancak eitlik 2.1 1’den küçük olsa da radyoda akısı bulunmakla beraber radyo da sessiz AGÇ’lerin bu akıyı nasıl ürettii daha anlaılamamıtır. Buna olarak çözüm olarak küçük ölçeklerde radyoda sesli olanınkinde daha zayıf bir jetin olabilecei de önerilmitir (Ulvestad ve di. (2005a). 


Kuazarların ikinci alt sınıflaması radyoda sesli kuazarlardır (Radio-Loud Quasars). Bu kaynaklar, yüksek ıınım güçlerinden, güçlü radyo ıınımlarından ve ayırıcı tayfsal özelliklerinden dolayı ilk kefedilen AGÇ’lerdir. Radyoda sessiz kuazarlara nispeten daha kolay kefedilirler. Ancak kuazarların sadece %10’u radyoda seslidir. Bu cisimlerin radyoda sessiz kuzarlara benzer ekilde güçlü UV bileeni, akı deikenlikleri ve geniemisyon çizgilerine sahip karakteristik özellikleri mevcuttur. Ancak bulundukları galaksiler radyoda sessiz AGÇ’ye göre daha büyük olma eilimindedirler (Dunlop ve di., 2003). Güçlü jet bileimine sahip olduklarından dolayı senkrotron mekanizması ile önemli radyo ıınımı salarlar.
 


2. Seyfert Galaksileri 

AGÇ’lerin ilk tanımlamasında Carl Seyfert (1943) tarafından kefedilen ilk alt sınıflamadır. Seyfert galaksi sınıflandırılması kendi merkezindeki spektrumlarında anlaılmaktadır. Bu kaynakların spektrumları güçlü emisyon çizgileri göstermektedir. 1970’lerin baında Khachikian ve Weedman optik spektrumun iki genel farklı türünü bulmutur. Spektrumu yüksek seviyede iyonize maddeden dar ve çözümlenememiemisyon çizgilerine sahipti ve sadece bazı Seyfert tipi galaksiler geniemisyon çizgileri gösteriyordu. Bu sonuçla beraber Seyfert galaksilerini dar ve Balmer çizgilerine göre ikiye ayırdılar (Khachikian ve Weedman, 1974). Seyfet 1 galaksilerinin Balmer çizgileri serisi Halfa, Hteta, Hgama yasaklanmıçizgilerden Oksijen [OII] ve [OIII], Azot, Neon [NeII], [NeIII] ve [NeIV] daha genigörünüyordu. Ancak 2. Tip galakside ise Balmer çizgileri serisi ile yasaklanmıçizgiler aynı fakat dar genilikteydi. Daha iyi bir yaklaımla Seyfert 1 galaksileri hem dar hem de geniemisyon çizgi bileene sahip iken Seyfert 2 galaksileri ise sadece dar emisyon çizgi bileenine sahipti. Bu açık farklılıa ramen her iki cisim arasında kalan cisimler de gözlenmitir (Peterson ve Wilkes, 2000). Bu cisimler daha sonra Seyfert 1.2, 1.5, 1.8 ve 1.9 olarak Balmer çizgi özelliklerine göre alt sınıflara ayrıldı (Osterbrock 1977). Bu alt sınıflama !! çizgi geniliine göre yapıldı: Seyfert 1.2 tipi, Seyfert 1 tipinin geniBalmer çizgisine sahip olduu ekliydi, ancak biraz daha az geni!! çizgisine sahipti. Seyfert 1.5 tipi geniçizgi bileenlerinin dar çizgi bileenleri kadar güçlü !! çizgilerine sahipti. Seyfert 1.8 ile 1.9 tipleri bazı Balmer geniçizgi bileenleri sahiplerdi, ancak Seyfert 1.9 tipi sadece geni!! çizgisine sahipken, !! çizgisi ise dardı.

 Seyfert galaksileri arasındaki bu ayırım Seyfert 1 için ayrıca dar çizgi Seyfert 1 galaksileri (Narrow-Line Seyfert Galaxies, NLS1) olarak alt sınıflandırıldı. NLS1 tipi güçlü X-ıın kaynaklarıdır ancak !! çizgisi genive !! çizgisi dar olmakla beraber  Seyfert 1.9 tipine benzerlik göstermektedir (Osterbrock ve Pogge, 1985). NLS1, [CIV] ve [CIII] emisyonu, UV’deki dar emisyonu Seyfert 1 tipine göre daha zayıftır. Bundan dolayı Seyfert 1 tipine göre daha kırmızı görünür. FeII çizgisi ile !! çizgisinin oranı (FeII/!!) dier tüm Seyfert galaksilere kıyasla yaklaık iki kat daha güçlüdür ve bu iki çizginin edeer genilii optik akı ile güçlü bir korelasyona sahiptir (Zhou ve di., 2006). NLS1 galaksilerinde dier Seyfert türlerine göre merkezdeki karadeliin kütlesi daha düüktür. Iınım akısının dierlerine göre daha fazla olması karadelie aktarılan maddenin fazla olmasından kaynaklanır ve neredeyse Eddington limitine yakın bir durum söz konusudur (Collin ve Kawaguchi, 2004). Yapılan son çalımalarda NLS1 galaksilerinde UV ve sert X-ıınlarının Seyfert 1 galaksi tipine göre daha sönük olduu görülmütür (Grupe ve di., 2010). Buna ramen çok güçlü X-ıın deikenliine sahiptirler. 



3. Düük yonizasyonlu Nükleer Emisyon Bölgeleri (Low-onization Nuclear Emisyon-Line Regions, LINERs)


Bu kaynaklar sönük çekirdek ıınımına sahiptirler ve güçlü salma emisyon çizgileri az miktarda iyonizeli gazdan gelir. Emisyon çizgi genilikleri 200-400 km/s olup dier özellikleri ile daha çok Seyfert 2 galaksilerine benzerlik gösterirler.
Bu AGÇ sınıfı, en az ıınıma ve dier AGÇ’ler ile en az ortak noktaya sahiptirler. Güçlü emisyon çizgileri ya çok azdır yada hiç yoktur. Emisyon çizgileri Seyfert galaksilerinin sahip olduu dar emisyon çizgilerinden daha da dardır (Schneider P., 2015). Yasak çizgiler burada daha güçlüdür. Iınım güçleri düük olduundan ya yıılıma oranı yada yıılmanın verimlilii düüktür. 


4. Radyo Galaksileri

Radyo galaksileri aktif çekirdee sahip eliptik galaksilerdir. Kendi aralarında geniemisyon çizgileri olan ve geniçizgileri olmayan olarak ikiye ayrılırlar. Bunlar: Geniçizgi radyo galaksileri (Broad-Line Radio Galaxies ,BLRG) ile dar çizgi radyo  galaksileridir (Narrow-Line Radio Galaxies, NLRG). Bunlara ek olarak bazı galaksiler zayıf çizgili radyo galaksiler (Weak-Line Radio Galaxies, WLRG) olarak tanımlanırlar.
AGÇ’lerde radyo lobları genelde çift olarak görülür. Her iki radyo kaynaı merkezden çıkan jetlerle beslenirler. Radyo kaynaı: FR I (Fanaroff-Riley Tip 1) ve FR II (Fanaroff-Riley Tip 2) olarak ayrılır (Fanaroff ve Riley, 1947).
FR I: Merkeze yakın bölgede en yüksek akıya sahip olurken merkezden dıa doru bu yüksek akı azalır. Yaklaık akısı !! 1.4!"# 10!"!"#!!!!"!! dir.
FR II: Merkeze yakın bölgede düük akıya sahip iken, merkezden dıa doru akı miktarı en yüksek halini alır. Yaklaık akısı !! 1.4!"# 10!"!"#!!!!"!!olup genelde FR II, FR I’den daha yüksek akıya sahiptir. FR II radyo kaynakları genelde jete sahiptirler. Jetler simetrik olmayıp genelde tek bir jet gözlenir. Çou kaynakta iki jet bulunur ancak bunlardan bir tanesi ters jet “counter-jet” olup dierinden daha zayıftır. Radyo yapısı ~200kpc’ye kadar uzanır. Jetin her iki tarafındaki hız, younluk, güç gibi fiziksel parametrelerin aynı olduu kabul edilmekle beraber Doppler etkisi ile gözlemciye farklı jet akısı geldii düünülmektedir. 


Jetlerde genelde baskın parçacıklar elektron ve pozitronlardır. Çünkü kütleleri dier parçacıklara (proton, vb.) göre daha küçüktür ve bundan dolayı hızlanmaları ve büyük uzaklıklar gitmeleri daha kolaydır. Jetler zamanla stabil kalan yapılardır. Bu yapılar ~100kpc’lere kadar uzanır ve bu da jetin yaı ile ilgili bilgi verebilmektedir.
Radyo galaksiler yüksek kırmızıya kaymaya sahip olanlara: Yüksek kırmızıya kayma radyo galaksileri (High-redshift Radio Galaxies, HzRG) olarak adlandırılmaktadır ve bu yüksek kırmızıya kayma z 5.2 gibi deerlere ulaabilmektedir (Becman V. ve Shader C., 2009 ). 


5. Blazarlar

Blazarlar, kuazarların özel sınıfını olutururlar. Bu sınıfın yaygın modeli, kuazar jetinin gözlemciye neredeyse dik bir açıyla geldii modeldir. Blazarlardan gelen ıınım radyodan çok yüksek gamma-ıınlarına kadar genibir enerji aralıında ve bazı kaynaklar 1 TeV’in üstündeki enrjilere sahiptir. Bilinen tüm blazarlar radyo kaynaklarıdır, bununla beraber yüksek enerjili ve çok güçlü deikenlik gösteren gamma-ıınlarını da yayarlar. Blazarlar, iki alt sınıfa ayrılırlar; BL Lac ve düz spektrumlu radyo kuazarları (Flat Spectrum Radio Quasar, FSRQ). Ayrıca, FSRQ kendi içinde iki alt sınıfa daha ayrılır bunları: Optikçe büyük deiim gösterenler (Optically Violent Variables, OVV) ile aırı kutuplanmıkuazarlardır (Highly Polarized Quasar, HPQ). BL Lac cisimlerinin çizgi emisyonları zayıftır ve bazen tayflarında bu çizgiler hiç gözükmezler. Bazı parlak BL Lac cisimlerinin zayıf ve dar !"! çizgilerine sahip olduunu tespit edilmitir (Stocke. 2011). FSRQ’nun alt sınıflaması olan OVV ve HPQ geniemisyon çizgisi gösterirken buna ek olarak HPQ optik ıınım sürecinde kutuplanma göstermektedir.
Blazarlar, elektromanyetik spektrumda etkileyici ıınım deikenlikleri göstermektedir. Blazarların akı deikenlikleri yıllardan bir günden daha az zaman ölçeklerinde olabilmektedir. Örnein: Optik banttaki akıları dakika zaman ölçeklerinde deikenlik göstermitir (Wagner ve Witzel, 1995). Bazı tipik XBL’ler (X-ray Selected Blazar) zamanlarının çounu sakin geçirirler. Ancak bir anda yüksek bir parlamayla sakin dönemlerini sonlandırırlar. Bu döneme aktif çevrim “duty cycle” dönemi denilmektedir. OVV’ler ise optik ıınımı çok güçlü ve hızlı deikenlik gösteren bir yapıya sahiplerdir. Bu kaynaın akısı günler mertebesinde hızlı bir deikenlik gösterdii için bunlara optikçe büyük deiim gösterenler (Optically Violent Variables, OVV) denilmitir. OVV’ler yüksek frekanslarda genigenlik ile kısa zaman ölçeklerinde güçlü bir radyo kaynaı olmasının yanında dier dalga boylarında da akı deikenlii gösterirler. BL Lac galaksileri ise çok güçlü akı deikenliklerine sahiptirler. Bu tür, tıpkı OVV’ler gibi güçlü akı deikenlii göstermesine karın spektrumlarında güçlü salma ve sourma çizgilerine sahip deillerdir. Emisyon çizgileri gözlenmez ve bu sebeple kırmızıya kaymaları güçlükle bulunur ya da bazı durumlarda belirlenemez. Optik akıları uzun bir zaman periyodunda birkaç kadir deiebilir. BL Lac ve FSRQ’larda karadelik kütlesi, karadelikten emisyon bölgesinin uzaklıı ve jetin hızı aynıdır. Ancak manyetik alanın gücü ve yıılma oranı BL Lac’larda daha düüktür. Yapılan son çalımalarda tüm BL Lac cisimlerinin karadeliklerinin M10^8.5 Mʘ kütleye sahip olduu gösterilmitir (Plotkin ve di., 2011).


AGÇ’LERN BLEENLERİ 
 AGÇ’lerin temel bileenleri; süper kütleli kara delik, yıılıma diski, jet, geniçizgi bölgesi (Broad Line Region, BLR), dar çizgi bölgesi (Narrow Line Region, NLR) ve kara deliin etrafındaki torus’tan (gaz, toz) olumaktadır (ekil 2.4).


1. Merkezi Kara Delik (Super Massive Black Hole, SMBH)

Kara delikler ııın bile kaçamadıı gök cisimleridir. ~5-15 Mʘ kütleli kara delikler (Wardzinski, 2002) olduu gibi galaksilerin merkezlerinde de kara delikler bulunmaktadırlar. Galaksilerin sahip olduu bu kara delikler çok daha fazla kütleye sahiptirler. Ancak, AGÇ’ler normal galaksilerin sahip olduu kara delik kütlelerinden daha fazlasına sahip olabilmektedirler. AGÇ’lerin sahip olduu bu kara deliklerin 105 - 1010 Mʘ kütleleri arasında deikenlik göstermektedir. BL Lac cisimlerinden olan OJ 287’deki gibi merkezlerinde 1’den fazla kara delie sahip olan kaynaklarda bulunmaktadır (Nerenov, 2013) .
 
Alman astrofizikçi Karl Schwarzschild kara delikler üzerine çalımalar yapmıtır. Ona göre, m kütleli bir cismin toplam enerjisi Eitlik 2.3’teki gibidir. 




elde edilir ve bu yarıçapa “Schwarzschild yarıçapı” denir. AGÇ’lerde pek çok kara delik kütle ölçüm yöntemleri vardır. Bu yöntemlerden en önemlisi Yankı haritalamasıdır ‘Reverberation Mapping’, öyle ki yıılma diskinden optik/UV ıınımı ile geniemisyon bölgesinden Hβ veya CVI emisyon çizgileri arasındaki zaman gecikmesi ile hesaplanan bir yöntemdir. Bunun yanında kullanılan dier yöntemler: Küte-ıınım gücü baıntısı ile kara delik kütle tayini ve Eddington limiti ile kara delik kütle tayinidir. Bu yöntemler direkt olarak ölçülen (gözlem gibi) deil, dolaylı yoldan ölçülen kara delik kütleleridir (Woo, 2002).

2. Yıılma Diski

AGÇ’de karadelik etrafında dönen gaz, toz ve yaygın bulutun oluturduu yapıya yıılma diski denir. Karadelik üzerine gaz düünün, kuazarlar ve AGÇ’lerdeki enerji kaynaını oluturduu Linden ve Bell (1969) tarafından önerilmitir. Karadelik ve yıılma diski birlikte ıınım olumasına neden olan en önemli bileenlerdir. Karadelik ve yıılma diskinin oluturduu bu yapı belli bir prensip üzerine çalıır. Öyle ki, yıılma diskini oluturan gazın belli bir potansiyel enerjisi mevcut ve bu potansiyel enerjisini kaybeden gaz kara delik üzerine düer. Ancak bu düdirekt olmaz, çünkü gazın bir açısal momentumu vardır, bunun yıılan madde yerine kara delik etrafında yörüngeye oturur. Bu süreçte gaz parçacıkları arasında sürtünme ve çarpımalar ile momentum transferi olur. Gaz açısal momentum vektörüne dik bir ekilde bir diskte birleir. Bu birleim sonucu oluan disk kabaca Keppler yasalarına uygun hızlarda hareket eder. Dolayısıyla disk oluturmak için bir araya gelen parçacıklar kendi aralarında sürtünme ile ısınırlar yani, potansiyel enerji kinetik enerji ve ısı enerjisine dönütürür. 
Buna göre, r + ∆r gibi yarıçaptan m kütleli gazın dümesi ile açıa çıkacak olan enerji 



olur ve !!" karadeliin kütlesi olup m kütleli gaz bunun yanında ihmal edilir. Bu enerjinin de yarısı ısı enerjisine dönüür !!!! = !/2. Eer bu enerji yerel olarak yayınlanırsa o zaman
 olur ve m birim zamanda karadelie düen kütle miktarıdır (yıılma oranına karılık gelir). Eer disk optikçe kalın ise o zaman ıınım bir kara cisim ıınımına dönüür ve ! !"# ! + ! yarıçaplı halkadan gelen enerji 
olur ve burada 2 çarpanı diskin iki taraflı olduu, !!" Stefan-Boltzman sabiti, T sıcaklık ve r yarıçap deerine karılık gelmektedir. Buradan 2.8. ve 2.9. eitlii birbirine eitlenmesi durumunda yarıçapa balı bir sıcaklık deiimi elde edilir.
 Yarıçapı Schwarzschild yarıçapına göre düzenlenirse;
 
eitlii elde edilir. Bu sonuca göre bazı varsayımlar yapılabilir. Yıılma diskinin sıcaklıı !!!/! eklinde bir artıgösterir. Toplam disk ıınımı farklı yarıçaplarda farklı sıcaklık ile kabaca kara cisim ıınımına uygunluk gösterir. Bu nedenle gözlenen spektrum Planck erisi deil de daha genibir enerji daılımını gösterir.
Durgun kara delikten, dönen kara delie ıınım yaklaık %7 ile %30 kadar enerji verimlilii artıı gözlenir (Collin, 2001). Yerel ıınım !! ile orantılı ve enerji de ! orantılıdır. Bunun sonucunda da ! !!/! orantısı elde edilir. Enerji, çounlukla kara delie en yakın bölgede üretilir. Ancak, yarıçapa yakın yıılma diski kara delik üzerine maksimum miktarda madde aktarabilir ve bu orana “Eddington limiti” denir (Eitlik 2.12) . Bu limite göre, salınan enerji ile kütle-çekim arasında bir denge mevcuttur ve bu denge !!ş!!!! < !!"#$ olmalıdır ki yıılma diskinden kara delie madde aktarılabilsin. Eer salınan enerji miktarı Eddington limitini aarsa, üretilen fotonlar dıa doru bir ıınım basıncı yaratır ve dolayısıyla ıınım basıncının etkisi ile kara delie madde aktarımı engellenmiolur. Böyle bir süreçten sonra madde aktarımındaki düdolayısıyla ıınım üretilmesinde de düe yaanır. Daha sonra ıınım basıncı Eddington limitinin altına dütüünde tekrardan kara delie madde akarımı söz konusu olur.
 Bu ifade,  M kütlesindeki bir kara delik için Eddington Limitini veriri. Böyle bir mekanizmaya sahip AGÇ’lerin ıınım güçleri ya Eddington limitinin altındadır veya en çok bu limite eittir.
ılma diskin sıcaklıı yaklaık 15.000 K sıcaklıındadır ve disk bu sıcaklıkta UV ile optik ıınım yaymaktadır. Diskin iç kısmı yani, kara delie yakın olan bölge, daha çok sert x-ıınlarını yaymaktadır. Ancak, diskin dıkısmı ve ılık torus bölgeleri kırmızı öte bölgede ıınım yaymaktadır. 



3. Jetler 


AGÇ’lerde göze çarpan en dikkat çekici özellik jetlerin varlııdır. Jetler, ilk defa Virgo kümesinde yer alan M87 galaksisinde radyoda, 3C273 galaksisinde ise optikte gözlenmitir. Yıılma diskinden çıkan aırı enerjik plazma yapıları jetleri olutururken bu yapı yüzlerce kpc’lere hatta Mpc’lere ulaabilir. Çou jetin iki farklı bölgesi mevcuttur. Düük younlua sahip ancak iç bölgede hızlı hareket eden kısma omurga “jet spine”, kara delie yakın, youn ve dıa doru yavahareket eden kısma kılıf “jet sheath” denir. Ancak jetlerin oluumu ve doal kompozisyonları belirsizdir. Diskin içindeki manyetik alanın diferansiyel dönüü veya kara deliin ergosferi, dönen kara delikler ile beraber dönen kara delie çok yakın olan bölge, jetlerin çıkıyeri olabilir. Jet oluumda bazı teoriler üretilmitir, bunlar arasında en yaygını Blanford-Znajek mekanizmasıdır (Blanford-Znajek, 1977). Kara deliin dönmesini gerektiren ve enerjinin kara deliin merkezinden çıktıını söyleyen bir mekanizmadır. Oluan manyetik alan yıılma diskini tetikler veya ergosferin etrafı kara delik tarafından sürüklenir. Daha sonra rölativistik madde manyetik alan çizgileri ile etkileimi sürecinde kara delikten dıa doru sürüklenir. Bu teori ile ilgili nümerik simülasyonlar yapan Tchekhovskoy bu teoriyi destekleyici bulgular elde etmitir (Tchekhovskoy ve di., 2011). Çözümlenmemibir baka konu jetin yüksek Lorentz faktörü ile kara delik çevresinde nasıl hızlandıı ile ilgilidir.
AGÇ’lerde yüksek enerjili fotonlar jetler tarafından oluturulur. Jet, bu fotonaları GeV hatta TeV enerjilerine kadar çıkarabilir. Burada ileyen ıınım mekanizmaları: Compton, ters Compton ve senkrotron self-Compton saçılmalarıdır. 


4. GeniÇizgi Bölgesi (Broad Line Region, BLR)
Bu bölge, geniemisyon çizgilerinden sorumludur ve AGÇ’nin önemli özelliklerinden bir tanesini göstermektedir. Ölçülen Doppler hızıları ! 10.000 km/s geniliine sahip olabilmektedir. Geniçizgi bölgesinin merkezi kara delie uzaklıı ortalama 0.01- 0.1pc arasındadır. Bu bölgeden yayınlanan geniemisyon çizgileri BL Lac cisimleri hariç dier AGÇ’lerde gözlenmektedir. Geniçizgi bölgesinin younluu yaklaık n = 3*10^9 ve bu bölge içindeki elektron younlun = 3*10^11 ile n = 3*10^12 cm^3 arasında deikenlik göstermektedir. Geniçizgi bölgesinin sıcaklıı yaklaık T~20.000! dir. Bu bölgenin en önemli çizgileri hidrojen Balmer serisi Halfa, Hbeta ve Hgama olup dier önemli çizgilerde MgII, CIII, CVI’tür. Geniemisyon çizgi bölgesinde en az 10Mʘ kütleli bulut olduu tahmin edilmektedir. Ancak bulutların kinematii ve merkezi kara delik etrafında dönüp dönmedii bilinmemektedir (Schneider P., 2015).


5. Dar Çizgi Bölgesi (Narrow Line Region, NLR)

Çou AGÇ dar emisyon çizgilerine sahiptir. Dar çizgi genilikleri genellikle 400km/s dir. Dar emisyon çizgilerinin genilii, geniemisyon çizgilerine göre çok dar ise de normal bir galaksinin sahip olduu en geniemisyon çizgisine göre yine de oldukça genitir. Bu bölgedeki gazın younluu n= 10^3 ile 10^5 cm^3  arasında deiir. Dar çizgi bölgesinin Seyfert galaksileri için merkezi kara delikten uzaklıı yaklaık 0.1-1kpc arasında deiir. Bu Bölgenin Bu bölgenin toplam gaz kütlesinin ~106Mʘ civarında olduu tahmin edilmektedir (Kraemar, 2008). Sahip olduu en güçlü çizgiler Lyalfa, CIV ve yasaklanmıOIII çizgileridir. Ayrıca bu bölgenin sıcaklıı T~15.000! civarındadır. Dar çizgi bölgesinin yapısı oldukça ilginçtir, küresel olmayıp iki koni eklinde görülürler (Schneider P., 2015). 



AGÇ’DE IINIM SÜREÇLER

AGÇ’lerin merkezindeki kara deliin ve yıılma diskinin etkin olduu modele göre: Yıılma diskinin kara delie en yakın olduu yerde sert X-ıınları üretilir, yıılma diskinin ortalarında aırlıklı olarak morötesi ve optik ıınım üretilir. Ancak, yıılma diskinin dıtaraflarında ve torus denilen sıcak toz bileeninden de kırmızı öte ıınımın üretiminde sorumlu bölgeler olarak gösterilirler. Yıılma diskinin kara delik üzerine düerken manyetik alan ile etkileen elektronların senkrotron ıınımı oluturması genellik radyoda ıınım yapmasına neden olur. Ancak manyetik alan etrafında Lorentz faktörü ile hızlanan elektronlar ters Compton ve senkrotron mekanizmalarında üretilen fotonlar ve Compton saçılmaları ile sert x-ıın ve gamma-ıınları üretilmesinden sorumlu olmaktadırlar. Yani, özetlenirse AGÇ’lerde ıınım süreçleri: Optikçe kalın gazdan gelen kara cisim ıınımı termal ıınım yaparken aynı zamanda optikçe ince gazdan gelen frenleme ıınımı, Compton, ters-Compton ve senkrotron self-Compton saçılmaları da termal olmayan ıınımları oluturmaktadır.
 














Yorumlar

Popüler Yayınlar